Türkiye’nin önde gelen savunma şirketlerinden Baykar, görünüşe göre küçük modüler reaktör (SMR) teknolojisiyle enerji alanında da stratejik bir adım atmayı hedefliyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, şirketin 40 megavat gücünde modüler bir nükleer prototip üzerinde çalıştığını açıkladı.
Baykar enerji alanına adım atıyor
Bayraktar aynı zamanda nükleer alanın özel sektör girişimlerine açılabilmesi için yeni bir nükleer teknoloji yasa taslağı hazırladıklarını, belirli teknik şartları karşılayan şirketlerin prototip geliştirebileceğini belirtti. Bakanlık ayrıca yatırım çekmek amacıyla önemli teşvik paketleri de sağlayacak.
Bilindiği üzere Türkiye, 2050’ye kadar elektriğin yüzde 10-15’inin nükleer kaynaklardan karşılamayı hedefliyor. Bunun için Akkuyu NGS dahil olmak üzere en az 3 büyük nükleer santral planlanıyor. Bu üç reaktörde toplamda 12 reaktör yer alacak. Bunlara ilave olarak 5 bin megavatlık (5 GW) küçük modüler reaktör de kurulmak isteniyor.
Küçük modüler reaktörler, kompakt yapıları, uzun çalışma ömürleri ve düşük işletme ihtiyaçları sayesinde hem sanayi bölgeleri hem de yeni nesil askeri platformlar için yeni bir enerji çözümü olarak değerlendiriliyor. Küçük modüler reaktörler, adından da anlaşılacağı üzere geleneksel reaktörlere kıyasla çok daha küçük kapasitelere (300 MW ve altı) sahip. Bu reaktörler, yerinde inşa edilmek yerine fabrika ortamında üretilebiliyor ve modüler yapıları sayesinde sahada kolayca monte edilebiliyor. Bu da hem inşaat süresini kısaltıyor hem de maliyetleri ciddi şekilde düşürüyor. SMR’ler, geleneksel reaktörlere kıyasla 30 kat uzun ömürlü ve 35 kat daha fazla düşük ve orta düzey radyoaktif atık üretiyor.
KMR’lerin yalnızca elektrik üretiminde değil bölgesel ısıtma, deniz suyu arıtma (desalinasyon) ve hidrojen üretimi gibi alanlarda da kullanılabilmesi, böylece sanayiye düşük maliyetli enerji sağlanabilmesi de mümkün.
Savunma alanında değerlendirilebilir
Ayrıca KMR’ler nükleer denizaltılar, askeri üsler ve şebeke dışı bölgelerde de kullanılma potansiyeline sahip. Türk Deniz Kuvvetleri’nin kısa süre önce duyurduğu nükleer saldırı denizaltısı konsepti “NÜKDEN”, SMR teknolojilerinin bu alandaki potansiyelini ortaya koyuyor.
Öte yandan Türkiye’nin ciddi miktarda toryum rezervine sahip olması SMR alanında özellikle toryum yakıtlı reaktörler yönelme potansiyelini de gündeme getiriyor. Bu bağlamda Enerji bakanı, alternatif SMR teknolojilerini araştırdıklarını ve kısa süre önce Danimarka'ya bir heyet göndererek toryumla çalışan nükleer reaktörler geliştiren Copenhagen Atomics şirketini ziyaret ettiklerini söyledi.
Öte yandan henüz bu alandaki çalışmaların ne boyutta olduğu konusunda bir bilgi yok. Ancak yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere çalışmalar oldukça erken boyutlarda. Dolayısıyla muhtemelen yıllarca somut projeleri göremeyeceğiz. Zira bir nükleer projeyi hayata geçirmek, söz konusu SMR’ler olsa bile 5-10 yıl alabiliyor. Baykar’ın ne noktada olduğu belirsiz ancak tasarım sürecinin de bir o kadar uzun olduğu biliniyor.
kaynak: donanimhaber.com
